İngiltere’de Köle Ticaretinin Yasaklanması: Özgürlüğe Atılan İlk Adım

İngiltere’de Köle Ticaretinin Yasaklanması: Özgürlüğe Atılan İlk Adım

18. yüzyılın sonlarına doğru İngiltere, dünyanın en büyük köle ticareti merkezlerinden biri haline gelmişti. Ancak insanlık dışı bu uygulamaya karşı yükselen vicdani, ahlaki ve siyasi itirazlar, 19. yüzyılın başlarında büyük bir değişime yol açtı. 1807 yılında İngiltere, köleliğin kaldırılmasına yönelik ilk büyük adımı atarak Köle Ticareti Yasası (Slave Trade Act) ile köle ticaretini yasakladı. Bu yasa, Atlantik köle ticaretinin sona erdirilmesinde kritik bir dönüm noktası oldu ve ilerleyen yıllarda köleliğin tamamen kaldırılmasına zemin hazırladı.

 

Köle Ticareti ve İngiltere’nin Rolü

17 ve 18. yüzyıllarda İngiltere, özellikle Afrika’dan Amerika kıtasına köle taşınan “Üçgen Ticaret” sisteminin en önemli aktörlerinden biri oldu. Bu sistemde İngiliz gemileri Afrika’dan insanları zorla alıp Karayipler ve Amerika’ya taşıyor, karşılığında şeker, tütün ve pamuk gibi değerli malları Avrupa’ya getiriyordu. Köle emeği, İngiltere’nin ekonomik büyümesine büyük katkı sağlasa da, insanlık dışı uygulamalar büyük tepkilere yol açtı.

 

 

Kölelik Karşıtı Hareketin Yükselişi

18. yüzyılın sonlarına doğru kölelik karşıtı hareketler hız kazandı. William Wilberforce, Thomas Clarkson ve Granville Sharp gibi aktivistler, köle ticaretinin insan haklarına aykırı olduğunu vurgulayarak Parlamento’da güçlü bir muhalefet oluşturdular. 1787’de kurulan Köleliği Kaldırma Derneği (Society for the Abolition of the Slave Trade), İngiltere genelinde bilinçlendirme kampanyaları düzenledi ve halk desteğini artırdı.

Özellikle Zong Katliamı olarak bilinen olay, kölelik karşıtı hareketin güçlenmesini sağladı. 1781 yılında, İngiliz köle gemisi Zong’un mürettebatı, sigorta tazminatı alabilmek için 130’dan fazla Afrikalı köleyi denize atarak öldürdü. Bu olay, İngiliz halkını derinden sarstı ve köleliğin kaldırılması yönündeki çağrıları güçlendirdi.

 

1807 Köle Ticareti Yasası ve Sonuçları

Yoğun mücadeleler sonucunda 25 Mart 1807’de İngiltere Parlamentosu Köle Ticareti Yasası’nı kabul etti. Bu yasa, Britanya İmparatorluğu sınırları içinde köle ticaretini yasakladı ve köle taşıyan gemilere ağır cezalar getirdi. Ancak bu yasa sadece köle ticaretini engelliyordu; kölelik hâlâ yasaldı ve birçok Afrikalı, İngiliz kolonilerinde köle olarak çalışmaya devam etti.

 

Köleliğin Tamamen Kaldırılması

1807 yasası önemli bir adım olmakla birlikte, köleliğin tamamen sona ermesi için daha fazla mücadele gerekiyordu. Nihayet, 1833 yılında çıkarılan Kölelik Kaldırma Yasası (Slavery Abolition Act) ile Britanya İmparatorluğu genelinde kölelik tamamen yasaklandı ve yaklaşık 800.000 köle özgürlüğüne kavuştu.

İngiltere’de köle ticaretinin yasaklanması, insan hakları mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası oldu. 1807’de atılan bu adım, sadece İngiltere’de değil, dünya genelinde kölelik karşıtı hareketlerin güçlenmesine yol açtı. Günümüzde köleliğin mirası üzerine yapılan tartışmalar sürse de, bu yasa özgürlük ve eşitlik mücadelesinin en önemli kilometre taşlarından biri olarak tarihe geçti.

İlginizi Çekebilir