Camp David Antlaşması: Mısır-İsrail Barış Sürecinin Dönüm Noktası

Camp David Antlaşması: Mısır-İsrail Barış Sürecinin Dönüm Noktası

Camp David Antlaşması, 1978 yılında ABD’nin arabuluculuğunda Mısır ve İsrail arasında imzalanan ve Orta Doğu’da kalıcı bir barış sürecini başlatan tarihi bir dönüm noktasıdır. Bu antlaşma, Arap-İsrail çatışmasında ilk kez bir Arap ülkesinin İsrail’i resmen tanıması ve diplomatik ilişkiler kurması açısından büyük önem taşır. Bu makalede, Camp David Antlaşması’nın arka planı, müzakereleri, içeriği ve bölgesel etkileri detaylı bir şekilde incelenecektir.

 

Tarihsel Arka Plan

1948’de İsrail’in kurulmasının ardından Arap-İsrail Savaşları başlamış, Mısır, İsrail’e karşı önemli bir muhalefet sergilemişti. 1967’deki Altı Gün Savaşı‘nda İsrail, Mısır’dan Sina Yarımadası’nı ele geçirmişti. 1973’teki Yom Kippur Savaşı ise Mısır’ın askeri bir başarı kazanmasa da diplomatik bir hamle yapmasına zemin hazırladı.

Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, İsrail ile doğrudan görüşmeler yaparak toprak kayıplarını geri almayı ve ABD ile ilişkileri geliştirmeyi hedefledi. 1977’de İsrail’e tarihi bir ziyaret gerçekleştirerek Knesset’te (İsrail Parlamentosu) bir konuşma yaptı. Bu adım, Arap dünyasında şok etkisi yarattı ancak barış sürecinin kapısını araladı.

Camp David Müzakereleri (Eylül 1978)

ABD Başkanı Jimmy Carter, Mısır ve İsrail liderlerini Washington yakınlarındaki Camp David‘de bir araya getirdi. 12 gün süren gizli görüşmelerde taraflar, Sina Yarımadası’nın statüsü, Filistin sorunu ve bölgesel güvenlik konularını ele aldı.

  • Mısır: Sina’nın tamamen geri verilmesini ve Filistinliler için özerklik talebini savundu.
  • İsrail: Güvenlik endişelerini öne sürerek askeri üslerin korunmasını istedi.
  • ABD: İki tarafı uzlaştırmak için çeşitli planlar sundu.

Sonuçta, iki ayrı belge üzerinde anlaşmaya varıldı:

  1. Mısır-İsrail Barış Antlaşması Çerçevesi
  2. Orta Doğu’da Kapsamlı Barış Çerçevesi

Antlaşmanın Temel Maddeleri

  1. Mısır-İsrail Barış Antlaşması (1979)
  • İsrail, Sina Yarımadası‘ndan çekilecek ve bölge Mısır’a iade edilecek.
  • İki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulacak.
  • Süveyş Kanalı ve Tiran Boğazı, uluslararası deniz trafiğine açık olacak.
  • İsrail’in güvenliği için BM gözetiminde sınırlı askeri bölgeler oluşturulacak.
  1. Filistin Sorunu ve Özerklik Planı
  • Gazze ve Batı Şeria‘da Filistinlilere özerk yönetim kurulması öngörüldü.
  • İsrail, bu bölgelerdeki askeri varlığını kademeli olarak azaltacaktı.
  • Ancak bu madde tam olarak uygulanmadı ve Filistin sorunu devam etti.

Antlaşmanın Sonuçları ve Tepkiler

Olumlu Sonuçlar

  • Mısır, Sina Yarımadası‘nı geri aldı ve bölgedeki askeri çatışmalar sona erdi.
  • İsrail, ilk kez bir Arap ülkesi tarafından tanındı, uluslararası meşruiyeti arttı.
  • Enver Sedat ve İsrail Başbakanı Menahem BeginNobel Barış Ödülü‘nü kazandı.

Olumsuz Tepkiler

  • Arap Birliği, Mısır’ı üyelikten çıkardı ve Kahire’ye yaptırımlar uyguladı.
  • Filistinliler, antlaşmayı “ihanet” olarak nitelendirdi.
  • Enver Sedat, 1981’de radikal gruplar tarafından suikaste uğradı.

Camp David’in Günümüze Etkileri

Antlaşma, Mısır-İsrail ilişkilerini normalleştirse de diğer Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki gerilim devam etti. 2020’de imzalanan İbrahim Anlaşmaları ile bazı Arap ülkeleri İsrail’i tanıdı, ancak Filistin sorunu hala çözümsüzdür.

 

Camp David Antlaşması, Orta Doğu’da bir dönüm noktası olmuş, Mısır ve İsrail arasında kalıcı barışı sağlamıştır. Ancak Filistin meselesinin çözülememesi, bölgedeki gerilimleri sürdürmüştür. Antlaşma, diplomasinin savaşlara alternatif olabileceğini göstermiş olsa da kapsayıcı bir Orta Doğu barışı için daha fazla adım atılması gerekmektedir.

İlginizi Çekebilir